CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’i “Akın sert kayaya çarptın oğlum, sert kayaya çarptın, sert kayaya çarptın. Aklınızı başına alın, Akın sert kayaya çarptın. Bir daha görmeyeceğim. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim, görmeyeceğim, görmeyeceğim” sözleriyle hedef gösterirken 4 gün önce de Antalya’da Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı hedef gösterdi. Özgür Özel aynı bugün olduğu gibi dört gün önce de alışkın olduğumuz agresif, hırçın ve provokasyona dayalı AK Parti tarzı bol yuhalamalı bir konuşma yaparken hem kendinden geçti hem de katılımcıları kendinden geçirdi diyebiliriz. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı öğrencinin sevincini anlayamamakla suçlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rektör Hanıma: “Utanç duyulacak rektör, göbeğinden saraya bağlı rektör” gibi unvanları verdikten sonra “Öğrencilerinden korktuğu, saraya bağlı kaldığı için öğrencilere mezuniyet yaptırmadı” mealinden sözlerle yuhalamalar ve sloganlarla suçlamalarını -onların lisanıyla eleştirilerini- sıraladı. “İşine gelene fahri doktora veriyor işine geleni alkışlatıyor” ama “mezuniyet yaptırmıyor” şeklindeki sözleriyle tüm Antalyalılara bayanlara karşı nasıl konuşulması ve bir bayanın nasıl hedef gösterilmesi gerektiğini de gösterdi.

Rektör Hanım’ın Tepkisi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından tahkir edilen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan son derece kibar bir ifade ile Üniversitenin Manavgat’taki kampüslerinden mezun olan öğrencileri için düzenlenen mezuniyet töreninde cevap verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından dile getirilen iddiaların hem haksız hem de yanlış yönlendirmelere dönük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlenen Özkan “Siyasetin memleket için yapılmasını” arzuladığını ve “şahsi şovlar için yapılan siyaset anlayışını yanlış” bulduğunu açıkladı. Hedef gösterilen ve yuhalatılan bir rektör sadece bu cümlelerle kendini savundu. Ancak bu savunma CHP Manavgat İlçe Örgütünü rahatsız ediyor.

CHP Manavgat İlçe Örgütü 1990’larda Yaşadığını Zannediyor

 CHP İlçe Örgütü adına İlçe Başkanı Oykun Başar bir açıklamayla Özlenen Hanımı tarafsız olmamakla, siyasetin diliyle konuşmakla suçlayarak, Üniversitelerin ideolojik uzantı yeri değil bilimin merkezi ve gençliğin yuvası olduğunu söyleyerek Rektör Hanımı şahsi polemiklere girmekle suçladı. Buyurun buradan yakalım. Acaba birileri Oykun Başarı tüm ülkenin gözleri önünde, canlı yayında hedef gösterseydi ve onu tahkir eden sözlerle ansaydı acaba kendisi ne yapardı, mesela kendisini savunur muydu? El insaf Oykun Bey! 1990’lı yıllarda karşımıza çıkan ilerici, mürteci tartışmalarında tarafların sıklıkla birbirlerini eleştirdikleri cümlelerle 2025 yılında Genel Başkanınız Özgür Özel Bey, Rektör Hanımı tenkit ediyor sonra da sizler kalkıp Rektör Hanım kendisini savundu diye yine Rektör Hanımı eleştiriyorsunuz.

Mustafa Akaydın’a Dün Sahip Çıkan CHP, Bugün Rektör Hanımı Eleştiriyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın’ı unutmuş olabilir mi? Ben hatırlatayım: hani şu 2009’da birinin kavgada birinin alkol komasında ölmesine neden olan “Bira Festivali”ni düzenleyen CHP’li eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı. Şimdi hatırladınız sanırım!

Sayın Prof. Dr. Mustafa Akaydın o kadar CHP’li Antalya örgüt üyesi okumuş yazmış Antalyalı CHP’li varken neden Çorumlu olan ve uzun yıllar Ankara’da yaşamış birini hem Büyükşehir Belediye Başkanı hem de iki dönem Milletvekili seçtirdiniz? Ben sayın Genel Başkana ve İlçe Başkanına hatırlatayım. Hem rektörlüğü hem de 2007 ve 2008 yıllarında Üniversiteler Arası Kurul adı verilen ve AK Parti hükümetine posta koymaktan başka kamuoyuna mal olabilen hiçbir etkinliği olmayan bir örgütlenmenin başındayken verdiği demeçler ve yaptığı açıklamalar nedeniyle Sayın Akaydın’a mükafat kabilinden o makamları verdiniz. Acaba o demeçler ve açıklamaların konusu neydi? Elbette ki AK Partiyi köşeye sıkıştırmak, onu irtica ile özdeşleştirme de kullanılan ve 28 Şubatçıların icadı olan başörtüsü ve benzeri konulardı. O günlerde Mustafa Akaydın’a “CHP ve 28 Şubatçıların ağzıyla konuşuyorsun” diyenlere CHP’li gazeteciler, bazı vekiller ve yine bazı CHP’li yöneticiler “Üniversite özerkliğinden, fikir hürriyetinden, çağdaş eğitim, bilimsellik” gibi kalıplarla başlayan klasik cümlelerle Akaydın’ı savunuyordu. Unutanlar o günlerin gazete arşivlerine baksın ve hatırlasın.

Samimiyet Sorunu Özgür Özel ve Yeni CHP Yönetiminde de Var

Özgür Özel 2007 ve 2008’de CHP-AK Parti-Mustafa Akaydın üçgeninde yaşananlara acaba ne tepki vermişti, sayın Oykun Başar’ın o günlere dair düşüncesi nedir? Mustafa Akaydın apaçık Akdeniz Üniversitesini siyasete alet ederken, CHP listelerinden bir yerlere aday olmak için CHP ile pazarlık yaparken Prof. Dr. Özlenen Özkan rektörlüğü döneminde bunların hiçbirini yapmadı. Prof. Dr. Özlen Özkan Hocanın AK Partiyi öven, onu yücelten ne bir açıklamasını bulabilirsiniz ne de kendisini bir yerlere aday yapmak için kulis yaptığını görebilirsiniz. Sizden aferin alması ya da sizin övgünüze mazhar olması için acaba sayın Prof. Dr. Mustafa Akaydın gibi hükümet üyeleriyle didişmesi veya İmamoğlu gösterileri sırasında aşırı sola eğilimli öğrencilerinden bir kısmının gösterilerini Akdeniz Üniversitesi kampüsüne taşımasına izin mi vermesi gerekiyordu? Özgür Özel’in İmamoğlu protestolarına davet çıkarttığı kışkırtıcı konuşmalarıyla insanları sokağa dökmesi hatta ve hatta Antalya’daki bazı lise öğrencilerini, velilerini vandalizmi anımsatan gösterilerle Antalya’yı nasıl karıştırdığı hala hafızalarımızdaki tazeliğini korurken Rektör Hanımın tavrını eleştirmesi doğru değildir. Lise kapılarına hücum eden inanların görüntülerinden tutun da devlet okullarının bahçelerinde ders saati içerisinde “itaat etmiyoruz” diye bağıran liselilerin videoları hala sosyal medyada duruyor. Olaylara karışan belirli liselerde eğitim ve öğretimin aksadığını, veliler, öğrenciler arasında gruplaşmaların ortaya çıktığını hatırlayalım. O zaman şu soruyu soralım: peki bu protestolar Akdeniz Üniversitesine sıçrasaydı kampüs ne hale gelirdi, hangi olaylar yaşanabilirdi, akademik faaliyetler yürütülebilir miydi? Rektör Hanım devlet terbiyesi ve aklıyla hareket ederek kampüslerini şiddet dalgasından korudu, öğrencilerinin iç siyasi çekişmelere kurban gitmesini en azından kampüs sınırlarında engelledi. Merkez kampüste düzenlenecek toplu bir mezuniyet töreninde yaşanabilecek bir gerginlik ve olası sonuçlar Akdeniz Üniversitesinin tüm itibarını yok edebilirdi. Özgür Özel’in öğrencilerinin sevincine ortak olmadığını iddia ettiği başarılı bir rektör, aslında hem öğrencilerini hem onların sicillerini hem de ailelerini ve üniversitesini korumayı bilmiştir. İmamoğlu olayında herkes CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Oykun Başar ile aynı siyasi tavrı göstermek zorunda değildir. Dün Mustafa Akaydın’ı “siyasilerin, 28 Şubatçıların ağzıyla konuşuyor “diye eleştirmeyenler bugün Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı “AK Parti ağzıyla konuyor” diye eleştirmesi samimi değildir.

Üniversitesinin maddi olanaklarının, kaynaklarının ve akademik kadrosunun yok olmaması için Akdeniz Üniversitesine bağlı kampüslerde yeni üniversitelerin kurulmasına karşı çıkan Rektör Hanımın gösterdiği çırpınış takdire şayandır.

Yereldeki emlak baronlarına, üniversite öğrencisini ucuz işgücü olarak gören sermaye sınıfına, ilçelerde siyasi ikbal peşinde koşan yerel siyasilerin ve yeni açılacak üniversite de idareci olarak kendisini tanıtmak isteyen bazı akademisyen görünümlü rantçıların tüm baskılarına karşı direnerek üniversitesinin birliğini, bütünlüğünü korumaya çalışan Rektör Hanım örnek alınması gereken bir dirayete sahiptir. Kalın sağlıcakla.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz