
Okuyacağınız Röportaj Gezgin Adam Dergisi’nin Şubat 2025 sayısında yayınlanmıştır.
Ömer Kaçmaz: : Uzun yıllardır sol bir parti olan CHP tarafından yerelde yönetilen Manavgat’ta sol değerlerin topluma yayılamaması ve toplum tarafından içselleştirilememesini neyle açıklamak istersiniz?
Şerife Arslan: CHP’ye yüklenen ve bize göre yanlış olan misyondan ötürü bu algı oluşmaktadır. Bizim nazarımızda CHP soldan ziyade merkezde olan bir partidir. Bunun gereklerini bile ne kadar yerine getirdiği tartışılır. Bu bağlamda Sol’un evrensel değerlerinin toplum tarafından benimsenmesi ve içselleştirilmesini sağlayacak bir siyasi üretmesini beklemek doğru değildir. Bu taşıdığı misyondan dolayı da Manavgat yerelinde sermaye ile olan ilişkileri diğer sistem partilerinden farklı değildir. Bunu örneklemek gerekirse, CHP’nin Manavgat da bugüne kadar göstermiş olduğu hem milletvekili hem de yerel yönetimler adaylarına bakmak yeterlidir. Hemen hepsi sermayedardır. Bu durum CHP’nin sol kimliğini ciddi manada sorgulamayı gerektirir. Bir partiye ya da oluşumun ‘’SOL’’ olarak yorumlanabilmesi için değişmez ve yoruma kapalı kıstaslar vardır. Bunların en başında ezilen ve sömürülen kesimlerin savunuculuğu gelmelidir. Bugünün Türkiye’sinde, iktidar tarafından satılan, kapatılan fabrikalar, üretim tesisleri ve yok edilen tarım herkesin malumudur. Bunun yanında elde kalan son üretim alanı turizmdir. Turizmde üretilen hizmet ve kazanç o kadar önemlidir ki ‘’bacasız sanayii’’ olarak anılmaktadır. Turizmin kalbi Antalya’da, Antalya Turizm’inin kalbi ise Manavgat’ta atar. Ocak-Ekim 2024 tarihleri arasında Türkiye’ye toplam 55 milyonu aşan turist ziyaret ederken, bunun 16 milyon 131 bini Antalya’ya, bunun da 5 milyon 323 bini Manavgat’a gelen turist sayısıdır. Bu bağlamda Manavgat ülkemizde ve kentimizde turizmin merkezi konumundadır. Manavgat turizmi ülkeye her sene milyonlarca dolar girmesini sağlarken, patronlar bu denli kazançlar elde ederken, turizmi alnından akan terle var eden emekçiler açısından bu tablo tam tersi durumdadır. Yoksulluk sınırı altındaki ücretler, inanılmaz ağır çalışma şartları ve sezonluk işçilik, turizm emekçilerini açlığa, sefalete mahkûm ediyor. Diğer bütün sektörlerde olduğu gibi turizm alanında da çözüm, örgütlülükten geçmektedir. Manavgat özelinde, elinde birçok imkân bulunan CHP, turizm işçilerinin sorunlarını çözmek adına ne yapmaktadır? Yalnız Manavgat turizmi örneğinden yola çıkarak bile CHP’nin sol bir bakış açısına sahip olmadığı açıktır.

Ömer Kaçmaz: Solun güçlü olduğu Manavgat’ta Sol seçmen sizce neden sosyalist partilere oy vermiyor?
Şerife Arslan: Son genel seçime bakarsak, seçmen karşısında sadece eleştiren ve ecak – acak demeyen çözüm üreten bir sosyalist parti olduğunda, Manavgat halkının yerel seçimlerde oylarıyla 4. Parti yaptığını gördük. Tabi şunu atlamayalım girdiğimiz ilk seçimde bu oyları aldık. Manavgat halkı ciddi bir alternatif ile karşılaştığında Sosyalist bir partiye oy verdiğini göstermiş oldu.

Ömer Kaçmaz: Manavgat Solu’nun sizce emekçi, emekli, esnaf ve çiftçi gibi mağdur kesimleri sendikalarda veya STK gibi organizasyonlara yönlendirememesini, örgütleyememesini neyle açıklamak istersiniz?
Şerife Arslan: Çözümün örgütlülükte olduğunu anlatabilmek için ne yapıldı ki, diye sormak isteriz. İlk soruda bahsettiğimiz gibi, Manavgat üretimin son kalesi olan turizmin kalbi ve yüzbinlerce turizm emekçisini barındıran bir ilçe. Emekçilerin bu denli yoğun olduğu yerde örgütsüzlük probleminin kaynağını sendikalar ve STK’lar kendilerinde aramalı. Örgütlenme çalışmalarında yeni ve doğru yöntemler kullanılarak, bahsi geçen emekçi, emekli, esnaf ve çiftçi gibi mağdur kesimlerle temasın sonuç verdiği birçok örnek var. Özellikle son bir yıldır, memleketin herhangi bir yerinde işçi direnişinin olmadığı tek bir gün yok. Bakın Polonez İşçileri… Birçoğu, sendika ile tanışmadan hemen öncesinden iktidar partisine yakın, sınıf bilincine, örgütlü bilince sahip olmayan arkadaşlarımızdı. Fakat bugün geldiğimiz noktada, aylarca direniş sergilemiş, gözaltında bile yılmamış, Ankara’ya yürümeye çalışmış ve direnişleri kazanım ile sonuçlanmış bir toplam var. Yeri gelmişken, Polonez İşçilerinin zaferini kutluyoruz. Bu örnekleri kentimizde de görmek isteriz. Emekçilerin öfkesi patladığı zaman kendi örgütlülüklerini yaratıyorlar zaten. Yalnızca onlara doğru yöntemler ile temas edilip, kazanımla sonuçlanması için yönlendirilmeli, mücadelelerine omuz verilmeli. Her yaz en az iki otelde işçiler kendi içinde örgütlenip iş bırakıyor. Sormak istiyoruz, partimiz dışında hangi parti, STK, sendika bu işçiler ile temasa geçti? Bakın bizler temas kurunca sonuç alabiliyoruz. Her ayın ilk pazarı düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ‘’İşçi Okulu’’ toplantılarımıza her seferinde yeni arkadaşlarımız ekleniyor. Sorunun çözümü bahsi geçen örgütlerin, mevcut yönetimlerinin konfor alanlarından çıkıp, kitleler ile temas etmesinden geçiyor. Turizm emekçileri ve örgütlenmeden konuşurken, turizm sendikalarından bahsetmeden olmaz. Yeme, içme ve konaklama hizmetleri (18 nolu) işkolunda faaliyet gösteren, DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası, genel merkezleri 4000 otelli şehrimizde olmasına rağmen, Türkiye genelinde yalnız 1500 üyesi var. Bu veri bir şeylerin yanlış yapıldığını ya da doğru arayışında olunmadığını gösterir. DEV-TUR İŞ Sendikası Antalya Şubesi’nin geçtiğimiz ay kongresi düzenlendi ve yönetime bizimde desteklediğimiz, Hayat Park direnişi ile ülke gündemine gelen arkadaşlarımız seçildi. Buradan da onları tekrar tebrik etmek isteriz. Mücadelede bu ve bunun gibi değişim hamlelerine ihtiyaç vardır.
Ömer Kaçmaz: Manavgat Solu’nun ortak değer üretme, geliştirebilme, ortak bir akılla hareket etme gibi bir isteği olduğuna inanıyor musunuz?
Şerife Aslan: İnanmak istiyoruz…
Ömer Kaçmaz: Son yerel seçimlerde Manavgat Belediye Meclisi için aday listesi çıkarmanıza rağmen Belediye Başkan adayı göstermemekten dolayı pişman mısınız?
Şerife Arslan: Değiliz, yerel seçimde izlediğimiz strateji, seçimin bıçak sırtı olduğu yerlerde muhalefete kaybettirmemek adına aday çıkarmamaktı. Ama CHP politikalarına yabancı olmadığımızdan emekçiler adına bir basamak oluşturmak için yine emekçi adaylarımızla belediye meclisine adaylarımızı çıkardık.
Ömer Kaçmaz: Sol gelenekten gelen mevcut Manavgat Belediye Başkanının şu ana kadar takip ettiği yönetimi solun evrensel ve Türkiye’deki hedefleri açısından başarılı buluyor musunuz?
Şerife Arslan: Kişilerin hangi gelenekten geldiği değil, bugün nerede durdukları önemlidir. Gidişata bakarsak durum pek de iç açıcı değil gibi duruyor. Birlikte yöneteceğiz sloganının pratikte hayat bulmadığını söylemek mümkün.
Ömer Kaçmaz: Manavgat Solu sizce Neoliberal politikaları benimseyen Manavgat sermayesine karşı emekçi haklarını savunmada yeterli mi?
Şerife Arslan: Yetersiz buluyoruz. Asıl olanın emekçinin hakkını savunmak değil, emekçilere örgütlü alan açarak kendi haklarını savunmalarını sağlayabilmekten geçtiğini düşünüyoruz.
Ömer Kaçmaz: Siyasi ve politik çalışmalarınızda Gezgin Adam Dergisi olarak şahsınızda TİP Manavgat İlçe Örgütüne başarılar diliyorum.
Şerife Aslan: TİP Manavgat adına ben teşekkür ederim.