ŞERAFETTİN KILIÇ’TAN İKTİDARA “BAHANELERE SIĞINMAYIN”

0
116

SAADET PARTİSİ ANTALYA MİLLETVEKİLİ ŞERAFETTİN KILIÇ’TAN İKTİDARA “BAHANELERE SIĞINMAYIN” ELEŞTİRİSİ

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, çiftçinin girdi maliyetleri altında ezilmesine rağmen tarıma verilen desteklerin azalmasına dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı’na ve iktidara yüklenen Milletvekili Kılıç, tarım sektöründe yaşanan ağır tabloyu kalem kalem anlattı. Çiftçinin her geçen gün artan mazot, gübre, elektrik maliyetleri altında ezildiğinin altını çizen Kılıç, “Tarım Kanunu diyor ki: “Tarıma ayrılacak kaynak millî gelirin en az %1’i olacak.” Bu, devletle çiftçi arasındaki yazılı sözleşmedir. Lütuf değil, sadaka değil, bu iktidarın keyfi tercihi hiç değil. 2026 yılı için bu en az 770 milyar TL demektir. Önümüze gelen teklifte ise tarımsal destekler için 168 milyar TL’de kalmıştır. Yani kanunun öngördüğü seviyenin dörtte biri bile yok. Açık konuşalım, iktidar kendi çıkardığı kanuna uymuyorsa çiftçilerimize nasıl “devlete güven” diyebiliriz?” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç iktidara şu sözlerle yüklendi:

Ekonomimiz görece büyüyor ama kime büyüyor? Bu büyümeden vatandaş pay alabiliyor mu, alamıyor mu? Paylaşımda adalet var mı, yok mu? Mesela bütçeden faize ödenen para ne kadar? Çiftçiye ödenen destek ne kadar? Üreticilerimiz bankalar gibi kâr edebiliyor mu? Bu soruların cevaplarını, yani gerçekleri, rakamlarla örtebilirsiniz ancak sonuçları ortadadır.

Mazotun litre fiyatı 60 TL’yi geçmiş, gübre bir yılda iki katına çıkmış, elektrik faturası yüzünden sulama birlikleri çiftçiyi icraya vermekle tehdit ediyor. Traktörleri icradan kurtarmak için köyde gece gündüz nöbet tutan insanlar var. Eskiden traktörünü düğün konvoyunun başına koyan çiftçi, bugün traktörünü avluya değil, avlunun arkasına saklıyor hacze gelirlerse diye. Bir de üstüne yeni bir karar getiriyorsunuz: SGK borcu olan, vergi borcu olan çiftçi sübvansiyonlu kredi alamayacak.

Üretici, “Benim SGK borcum tembellikten değil; mazot da gübre yarışa girdi, hangisini ödeyeceğimi şaşırdım” diyor. Siz böyle bir üreticiye “Borcun var, kredi yok” dediğiniz anda aslında şunu söylüyorsunuz: “Sen üretme, sen tarlayı bırak, sen ahırı kapat.” Bu, tarımı yönetmek değil; tarımdan vazgeçirmektir.

Üretimdeki bu düşüşü sadece zirai dona ve kuraklığa bağlamak, asıl sorundan kaçmaktır. İşin gerçeği, Hazine Bakanımız bile gıda enflasyonunun sebebi olarak zirai donu gösteriyorsa, pekâlâ sizler de köşeye sıkışınca zirai don ve kuraklık diyeceksinizdir. Bahanelere sığınmak yerine eldeki imkânları nasıl kullandığımızı, yapabilecekken yapılmayanlara odaklanmamız çok daha faydalı olacaktır.” şeklinde konuşmasını tamamladı.