Manavgat Belediyesi’ne müfettiş gelmiş. Ama bir gelmiş pir gelmiş. Tüm Manavgat sokakları yetmemiş olacak ki Antalya Basını da konuyu gündeme taşımış.
Müfettiştir bu gelir, gider, sonra yine gelir ve yine gider. İdari vesayetin olduğu yerde, merkezin yerel yönetimleri denetleme hakkının anayasal güvence de olduğu bir memlekette müfettişin gelmesi son derce tabiidir.
Peki neden bu kadar gündem oldu her belediyeye giden müfettişin Manavgat Belediyesine de gelmesi? Kanaatimizce bunun iki nedeni vardı. Öncelikli neden müfettişin gelme nedeninin haberimizvar.net isimli Antalya merkezli haber portalında yayınlanması. Söz konusu haberde denetimin 10 gündür devam ettiği ve “yolsuzluk” iddiaları üzerinde başlatıldığı ileri sürülüyor ve belediye memurlarının, bürokratların izinde olsa bile göreve çağrılarak ifadelerinin alındığından bahsediliyordu. Dolayısıyla da haberin birkaç cümlesi Manavgat ahalisinin gözünde Manavgat Belediyesindeki durumun vahim bir noktaya evrildiği izlenimini uyandırıyordu.
Manavgat gündemini değiştiren haberin yankı uyandırmasındaki ikinci neden ise haberin Manavgat Basını tarafından değil Antalya Basını tarafından gündeme getirilmesiydi. Manavgat Basınının önemli bir kısmının haklıdan ziyade güçlüden yana olan tutumu, Manavgat Belediyesinin yanlış kararlarına karşı gerekli muhalefeti yapmaması, bazı basın mensuplarının belediyeden ya da onun partisinden rant arayışı içerisinde bulunması ve yine bir kısım basın mensubunun maddiyat karşılığında rahatlıkla haber yapabilme vasfına sahip olması onun güvenirliliğini Manavgat halkının gözünde zaten ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla da Manavgat halkı tarafından itibarı ve güvenirliliği ayak altı görülen bundan dolayı da çokta da ciddiye alınmayan Manavgat Basınından ziyade güvenirliliği ve ciddiyeti daha üstün sayılan Antalya Basının haberi gündeme taşıması Manavgat’ta habere karşı bir ilginin uyanmasını sağlamıştır.
Manavgat’taki Basının Haberi Yok muydu?
Müfettişlerin yolsuzluk iddiasıyla Manavgat Belediyesini denetlemesi konusunda Manavgat Basının haberi illaki vardı. Ama kimse bunu yazmadı? Zaten yazan kaç basın mensubu var o da ayrı konu. Bizimkiler genellikle konuşur, sonrada konuştukları videoları seçimler bittikten sonra silerler ayıpları ortaya dökülmesin veya Manavgat Belediye Başkanlarına yaranmaya çalıştıkları dönemler geldiğinde zamanında yaptıkları konuşmalardan dolayı kendilerini eleştiren çıkmasın diye. Neyse konuyu dağıtmayalım! Bizimkiler neden yazmadı sorusuna yanıt aramaya devam edelim. Bizim demokrat, şeffaf, her partiye eşit mesafede duran, oda seçimlerinde tüm adaylara eşit saygı gösteren, maddi menfaat karşılığında haber yapmayan, hakkı üstün tutan ve daha da önemlisi gazetecilik etik ilkelerini hayat felsefesi haline getiren gazetecilerimiz muhtemelen tepkiden çekindikleri için yazmadılar, yazamadılar. Yazarsak belediyeden dışlanırız, tasarruf genelgesi sona erdiğinde belediye ile iş yapamayız, açılışlara, davetlere çağrılmayız, Belediye Başkanıyla tokalaşamayız, şairlik anılarımızı paylaşamayız, rakı balık ayvalık muhabbeti kuramayız gibi listeyi uzatabileceğiniz farklı farklı nedenler sayılabilir.
Kendini Sorgulamayan, Yönetimleri Sorgular mı?
Yaşadıkları kentin belediyesi Antalya’dan araç kaldırıp sosyal ve sportif etkinlikler, festivaller için gazeteci getirirken hatta masraflarını belediyenin veya sponsorların karşıladıkları konaklama imkanları sağlandığında, Antalyalı gazetecilere gösterilen sempati ve desteğin Manavgatlı gazetecilere gösterilmemesi zaten Manavgat Basınının önemli bir kısmının gözden düştüğünü göstermez mi? Belediyenin iç bünyesinde basın birimi genişletilerek bir basın yayın kurumuna çevrilmesi Manavgat Basınına olan güvenin derecesinin ne ölçüde olduğunu ifade etmeye yetmez mi? Manavgat’ta bugün için düzenli olarak günlük sadece tek bir gazetenin kalması kentin Manavgat Basınına olan bakışını açıklamaya size yeterli değil mi? O kent ki size gerçekten inansa, güvense, yazdıklarınızın haber değeri olduğuna veya fikir barındırdığına inanmış olsa sırf siz yaşayın diye abonelik kuyrukları oluşturmaz mı? STK’lar, meslek odaları, siyasi partiler, kamu kurumları bir yerine on kez abone olup reklam üstüne reklam vermez mi?
Bir türlü görmek ve inanmak istemediğiniz güven kaybının bu kadar derin olduğu şu günlerde durumu düzeltmeniz yani Manavgat kamuoyunun size olan desteğini, güvenini sağlamanız mümkünken sizler yine kör, sağır ve dilsiz taklidi yapmaya devam ettiniz. Antalya Basınının gösterdiği cesareti, halkı bilgilendirme arzusunu yine gösteremediniz. Sizler için ne kadar da acı! 74 kilometrelik mesafedeki Antalya’daki basın ayrıntıyı da özetleyerek Manavgat gündemini sarsan hatta Manavgat’taki tüm gündemi yer ile yeksan eden bir haber geçiyor ama siz de tık yok. Maşallah.
Ne Olmalıydı?
Manavgat’ın anlı şanlı acar gazetecileri Manavgat kamuoyunun haber alma hakkı kapsamında bu haberi kendi sütunlarında işlemeli ve detayları yorumlarında vermeliydi. Bu yolla Manavgat’ta ortaya çıkan yönlendirmelerinde önüne geçilebilirdi. Ama yapılmadı daha doğrusu yapmadılar. Belki de umursamadılar. Hadi diyelim ki haberi küçük gördüler.
Müfettişler, denetim, raporlar, ifadeler… sonu nereye varacağını bilemiyorsak da Manavgat Basınının daha var olduğu kentine karşı duyarsız kalmış ve miadını doldurmuş bir zihniyete karşı teslim bayrağını çektiğini şu günlerde bir kez daha anlamış olduk. Kalın sağlıcakla.