
Okuyacağınız Röportaj Gezgin Adam Dergisi’nin Şubat 2025 sayısında yayınlanmıştır.
Ömer Kaçmaz: Demokratik sosyalizm ya da Türkiye’de kullanılan ismiyle Sosyal Demokrasi’nin Manavgat Solunda benimsendiğine inanıyor musunuz?
Mehmet Tarakçı: Sosyal demokrasi XIX. yy. yüzyılda işçi hareketleri ile başlar. Sosyalist Ekim devriminden sonra 3. enternasyonal, Sosyalist hareketten ayrılarak pazar ekonomisi yerine kamucu ekonomiyi savunmaya başladı. Benim anlayışımda bireysel özgürlük yerine toplumsal özgürlüğü, hukuksal eşitlik yerine siyasal eşitliğin ve performans yerine dayanışmanın ikame edildiği siyasal ideoloji sosyal demokrasi denir. Manavgat Solu “Kamuculuktan” uzak, liberalizm yani piyasa ekonomisinin kurallarına uygun hareket etmektedir. Son yıllarda milliyetçi muhafazakâr partilerle yakınlaşması, iş birliği ve güç birlikleri kurması CHP’nin sağdan etkilenmesine ve sağa kaymasına neden olmuştur. Manavgat 1980 öncesi sağ hareketlerin güçlü olduğu yerlerden biridir. Sol potansiyel 12 Eylül darbesi ile sindirilmiş yok edilmiştir. Bu nedenle Manavgat’ta CHP dışındaki sol ve Sosyalist partiler yeterince örgütlenememiştir. Sol ve Sosyalist partiler eğer Manavgat’ta güçlü bir örgüte sahip olsaydı CHP’yi sola ve sosyal demokrasiye çekerdi. Manavgat’ta CHP örgütü Manavgat’ta yaşayanları kapsamaktan uzaktır. Halkla ilişkisinde üstenci bir bakış açısına sahiptir. Mahalle örgütlenmeleri yoktur. Halk ile seçimden seçime ilişki kurar.

Ömer Kaçmaz: Manavgat emekçi ve işçilerinin zor yaşam koşullarına rağmen örgütlü ve demokratik bir dayanışma içerisinde hukuksal, insani bir mücadeleye girememesinin sebebini Manavgat Solunun başarısızlığına ve yüzeyselliğine bağlayan görüşe katılıyor musunuz?
Mehmet Tarakçı: Manavgat turizm sektörünün güçlü olduğu bir kenttir. Turizm sezonunda binlerce turizm işçisi çalışmaktadır. Turizm çalışanları sendikal örgütlülükten uzaktır. Ancak iki otelde işçiler sendikalıdır. Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Doğu Akdeniz Temsilciliği, Manavgat’ta sendika Ofisi açtı ve yaklaşık üç yıl açık kaldı. Bu süre içerisinde sendikal örgütlenme sağlanamadığı için sendika kapatıldı. Örgütlülüğün sağlanamamasında Manavgat Solu’nun da payı vardır. Gerekli destek gösterilmemiştir. Son yıllarda yüksek kiralar nedeniyle turizm sektöründe ailelerinden öteye gençler ve öğrenciler çalıştırılarak yoğun bir emek sömürüsü yaşanmıştır. İşçiler sezonluk olduğu için örgütlenme zordur.
Ömer Kaçmaz: Manavgat Solunun önde gelen partisi CHP’nin Neoliberal politikaları güçlendiren adımları atarken sendikal hareketlerin ve örgütlenmelerin kurumsallaşarak yaygınlaştırılamaması hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Mehmet Tarakçı: Son 3 dönem Manavgat’ı CHP’li bir Belediye Başkanı yönetti. Ondan önceki iki dönem MHP’de daha öncesinde de CHP’li Akay Şenel’in Belediye Başkanlığı yönetimdeydi. Sosyal etkinlikler dışında CHP’li belediyelerin sağcı belediyelerden çok bir farkı yoktur. Neo liberal politikaları uygulanmaktan geri kalmadılar. Sendikaların güçlenip gelişmesine katkı sağlanamadı. Mesela Manavgat’taki yüksek kiralara karşı sendikalara cüzi kiralarla destek sağlanabilirdi. Yoksul, dar gelirli kişilere sosyal konutlar yaparak, bu insanlar yüksek kiralardan kurtarılır ve bu yolla hem CHP’ye hem de belediyeye olan güven arttırabilirdi.
Ömer Kaçmaz: Manavgat’ta kendini “Devrimci” olarak tanımlayan çok sayıda siyasetçi var. Sizce Manavgat’ta kime “Devrimci” denilebilir?
Mehmet Tarakçı: Kendine devrimciyim diyerek devrimci olunmaz. Devrimcilik yaşam biçimidir. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Devrimci toplumsal refahın arttırılması için mücadele eden kendi çıkarlarının toplumsal çıkarların içerisinde bulan kişidir. Bireycilik veya egoizm devrimcilik değildir.

Ömer Kaçmaz: Manavgat’ta kendini “Devrimci” olarak tanımlayan çok sayıda siyasetçi var. Sizce Manavgat’ta kime “Devrimci” denilebilir?
Mehmet Tarakçı: Kendine devrimciyim diyerek devrimci olunmaz. Devrimcilik yaşam biçimidir. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Devrimci toplumsal refahın arttırılması için mücadele eden kendi çıkarlarının toplumsal çıkarların içerisinde bulan kişidir. Bireycilik veya egoizm devrimcilik değildir.
Mehmet Tarakçı: Manavgat Solu turizm gelirlerinden pay almaktadır. Alınan pay Solu pasivize etmektedir. Konut sorunun çözülmesi için mücadele edeceklerini sanmıyorum. Ancak yerel yönetim sosyal konut projeleri geliştirerek konut açığını kapatabilir. O zaman yüksek kiraların önüne geçilebilir. Genelde kiracılar Manavgat’ta dışarıdan gelen aileler oldukları için seslerini duyuramamaktadırlar. Bu insanlar parti yönetimlerinde ve Manavgat Belediye Meclisinde yeterince temsil edilmemektedir. Ancak sol partiler bu konuda çalışma yapmalı ve seslerini yükseltmelidirler.
Mehmet Tarakçı: Manavgat’ta CHP dışındaki Sol ve Sosyalist partiler yeteri kadar taban bulmakta zorlanmaktadır. Sol partilerin yüksek kiralar nedeniyle büro tutup faaliyet göstermekte güçlük çekmektedirler. Gençliği sola çekmede, örgütlenme de yeni bir dile, söylenmeye ihtiyaç vardır. Üniversiteler özgür olmadığı için sol ve sosyalist gençler yetişmemektedir.
Ömer Kaçmaz: CHP haricinde TKP, TİP, DEM, EMEP gibi partilere Manavgat Solunun rağbet göstermemesinin sebebini neye bağlıyorsunuz?
Ömer Kaçmaz: Manavgat Solunun konforlu alanlarını terk etmeyerek yerel sermaye ve konut baronlarına karşı demokratik bir mücadeleye girmemesinin neyle açıklıyorsunuz?
Mehmet Tarakçı: Manavgat Solu turizm gelirlerinden pay almaktadır. Alınan pay Solu pasivize etmektedir. Konut sorunun çözülmesi için mücadele edeceklerini sanmıyorum. Ancak yerel yönetim sosyal konut projeleri geliştirerek konut açığını kapatabilir. O zaman yüksek kiraların önüne geçilebilir. Genelde kiracılar Manavgat’ta dışarıdan gelen aileler oldukları için seslerini duyuramamaktadırlar. Bu insanlar parti yönetimlerinde ve Manavgat Belediye Meclisinde yeterince temsil edilmemektedir. Ancak sol partiler bu konuda çalışma yapmalı ve seslerini yükseltmelidirler.
Ömer Kaçmaz: Sorularımıza içtenlikle yanıt verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Mehmet Tarakçı: Ben teşekkür ederim.