Bundan birkaç yıl önceydi. Millet İttifakının adı var ama içeriği, üyeleri netleşmemiş bir oluşumdu. Millet İttifakına istekli olan ve AK Parti yönetiminden kurutulmak için pek çok fedakarlığa hazır olan Saadet Partisi’nin önemli isimleri panellerde, konferanslarda, çalıştaylarda, TV ve radyo gibi her yerde ve her mecrada AK Parti’yi eleştiren konuşmaları gerçekleştiriyorlardı.

Eleştiri konusunda Antalya ve ilçelerinde ön plana çıkan isim ise Saadet Partisi’nin 2024 yılı içerisinde Antalya İl Başkanlığını bırakan Ramazan Düzen Beydi. Şu anda Saadet Partisi GİK üyesi olarak ekonomi alanında çalışmalarını yürüten Ramazan Düzen, özellikle AK Parti’nin tarım ve hayvancılık sektörüne kanunla belirlenmiş oranlarda milli gelirden pay vermemesini 2022-2024 arasında sert bir şekilde tenkit ediyordu. (Bu panellerden birinin linki başlığın üzerindedir. https://youtu.be/rsARc8Fqi9k?si=t9WZmTYMDIktrpGH Tıklayarak izleyebilirsiniz.)

Ramazan Düzen’in Antalya’nın her ilçesinde düzenlediği konferanslarında kullandığı anlatım araçlarından biri de AK Parti’nin yanlış, hatalı, hakkaniyete uygun olmayan yönetimine kırmızı kart göstermesiydi. Benim hatırladığım Ramazan Düzen’in AK Parti yönetimine çıkardığı ilk kırmızı kart Antalya’da düzenlenen 2021 yılındaki bir il divan toplantısıydı. O dönemde CHP’lilerin yakından takip ettiği Ramazan Düzen etkileyici konuşmaları, matematiksel ve istatistiki verileriyle detaylandırılıyor ve izleyenler Türki Ekonomisinin içler acısı halini öğreniyorlardı. Ramazan Düzen’in verdiği her detay, önerdiği her çözüm önerisi Saadet Partisi’nin ekonomik görüşlerinin CHP’liler üzerinde ideolojik bir üstünlüğün doğmasına ortam hazırlıyordu. Nitekim neoliberal anlayışla kamuculuk arasında gidip gelen CHP’li yönetici ve partililer bu konferanslardan sonra kamuculuk anlayışının gerekliliği konusunda kendi aralarında konuşabiliyorlar, AK Parti tarım politikalarının iflasının neoliberal tarım anlayışının Türkiye’de iflas etmesi anlamına geldiğini net bir şekilde görebiliyorlardı.

Ramazan Düzen Etkisi

Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesi, CHP’de Genel Başkan değişimi, Saadet Gelecek Grubunun kurulması çalışmaları, Meral Akşener ve İyi Partinin savrulması derken Millet İttifakı dağıldı. Dağıldı dağılmasına ama Ramazan Düzen etkisi belli ki CHP’liler üzerinde hala devam ediyordu.

AR-GE çalışmalarını sadece tanıtım, reklam, propaganda olarak algılayan İmamoğlu güdümündeki Özgür Özel’in 101 yıllık CHP’si Türkiye ve bölgeyle ilgili müktesebat oluşturamadığı için bugünlerde de Ramazan Düzen’in öğretme yöntemini kullanmaya başladı. Özgür Özel’in Mersin mitinginde AK Parti-MHP ortaklığına kırmız kart çıkarması  CHP ve Türk siyaset açısından oldukça manidardı.

Yerel seçimlerden zaferle çıkan ve o günden bugüne kadar kendisini geleceğin iktidarı ilan eden ancak ne hikmettir ki doğru düzgün bir seçim talebinde bile bulunamayan CHP’nin AK Parti’ye kırmızı kart çıkarması gündemi gerçekten sarstı! Öyle bir sarstı ki herkes CHP’nin kart olayına hayran kaldı! Suriye’deki rejimin düşmesi aşamasında Esad ile görüşelim diyen, kayyum atamalarında DEM ile iç içe geçen, MHP’nin İmralı ve DEM ile ilgili çıkışıyla ilgili derli toplu bir açıklama yapamayan, Rusya’nın Ukrayna’ya ait Karadeniz sahillerini her an işgal ederek Karadeniz’de olası bir üstünlüğünün Türkiye açısından doğuracağı çekincelerle ilgili bir söz söylemeden asgari ücrete, enflasyona takılıp  kırmızı kart gösterilmesi gerçekten evlere şenlikti!

Saadet Partisi GİK Üyesi Ramazan Düzen

Millet İttifakı döneminde Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen’in kırmızı kartı somut bilimsel ekonomik veriler ışığında bir mefkurenin, bir müktesebatın terennümü olarak kullanılmasından geldiğimiz noktaya bakın. Kırmızı kartın CHP tarafından ortamın ağırlığına uygun olmayan bir tarzda gösterilmesi aslında CHP’nin iktidar olmaya hazır olmadığını bir kez daha göstermiştir.

Türkiye, Ortadoğu, Ukrayna, Kafkasya, İran, Filistin ve İsrail’de meydana gelen gelişmeleri kendi perspektifiyle Türkiye’nin gündemine taşıyamayan CHP’nin kırmızı kart yaklaşımı CHP kadrolarındaki sıkıntıyı da gözler önüne serdi. Kırmızı Kart olayı Özgür Özel’e muhteva hazırlayamayan, bölgedeki gelişmelerin Türkiye’ye olan etkilerini anlatamayan CHP kadrolarının entelektüel ve uzmanlıktan kopuşunu da göstermektedir. Eskiden emekli büyükelçilerden, emekli güvenlik bürokrasisi uzmanlarından ve çok sayıda akademisyenden oluşan CHP kurullarının müktesebat oluşturamadığı için Özel’i kırmızı kart propagandasına yönlendirmesi ivme kazanan CHP yükselişini son 3 aylık dönemdeki inişinin de nedenlerinden biri oluşturmuş oldu.

Saadet Partisinden Öğrenecekleri Çok Şey Var

Milleti İttifakı dönemindeki ortak çalışmalardan çok şey öğrenen CHP Genel Merkezi belli ki kırmızı kart örneğinde olduğu gibi ittifak sonrasında da Saadet Partisi’nden daha çok çok şey öğrenecekmiş gibi duruyor.

Ne diyelim dirsek çürütüp öğrenmeden iktidar olunmaz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz