Tebrikler Manavgat Belediyesi. Kamu malına ve hakkına sahip çıkamadınız ama Atatürk Kültür Merkezinde yani çarşının orta yerinde bulunan lavaboları ve tuvaletleri vatandaşa yasaklayarak kamu malına ve hakkına sahip çıkmasını bildiniz. CHP zihniyetini ve yönetim anlayışını en iyi gösteren yerel yönetimlerden biri olan Manavgat Belediyesi, Halkçılığın nasıl yorumlanması ve uygulanması gerektiğini, Halkçılıktan da kendilerinin ne anladıklarını tüm açıklığıyla Türkiye’ye ve Manavgat’ta yaşayan biz kölelere, pardon paryalara bir kez daha gösterdi.

Hindistanlaştırılmak İstenen Bahtı Kara Şehir: Manavgat

Çarşının ortasına devasa bir kültür merkezi yap, etrafını rekreasyon alınana çevir, çoluk çocuğun, ihtiyar, gencin buralarda ferahlamasını sağla ama etrafına bir lavabo, tuvalet veya çeşme koyma. Elini yüzünü yıkamak isteyen veya hacetini gidermek için tuvalet arayan insanların durumunu düşünme. İşte CHP’nin 16 yıllık Manavgat yerel yönetiminden anladığının özeti bu. Okullar bölgesinin de ortasında bulunan AKM içindeki lavaboları ve tuvaletleri vatandaşa yasaklayan CHP’nin yönetimindeki Manavgat Belediyesi bu kadar esnafın, çocuğun, vatandaşın insani ihtiyaçlarını düşünmeden aldığı karar hangi mantıklı bir cevapla izah edilmelidir? Anlaşıldığı kadarıyla Manavgat’ı Hindistanlaştırmak isteyen CHP’li Manavgat Belediyesi, AKM çevresinde yer alan sosyal alanlardaki insanların ihtiyacının nasıl karşılanacağı sorusunun cevabını hiç düşünmeden Hindistanlaştırma projesini hızla başlatmış. Bu süreçte insanımız özellikle de yaşlı ve çocuklar ihtiyacını sizce nerede gidermelidir? Çiçekler arasında mı sokak ortasında mı? Diğer taraftan bir başka CHP’li belediye olan Antalya Büyükşehir Belediyesinin sıklıkla yaşattığı su kesintileriyle Manavgatlı ahali, Ganj Nehrinde olduğu gibi Manavgat Irmağının kıyılarında da banyo yapıp çamaşır yıkamalı mıdır?

CHP Antalya İl ve Manavgat İlçe Başkanlarına sormak lazım Belediye Başkan Vekilleriniz Manavgat’ı Hindistan’a Manavgatlıyı da bir Hindu paryaya mı dönüştürmeye çalışıyor? Sokakları çer ve çöpten geçilmeyen, yolları köstebek yuvasına dönüşen bir kent sizce nereye benzetilmelidir? Mesela Bangladeş’e ya da Hindistan’a benzetmek mümkün müdür?

Bu hafta başında başlayan hela yasağı uygulaması Halkçı Belediyenin insan onuruna ne kadar önem verdiğini göstermektedir. AKM ve çevresindeki rekreasyon alanı inşa edildiğinde alanın bir köşesine çeşmeler ve lavaboların yapılmasını akıl edemeyen bu zihniyetin hatası, AKM içerisindeki lavabolarla telafi edilmeye çalışılırken şimdi bu imkanda sona erdi. Bölgedeki en yakın lavabo  Pazartesi Pazarında. O da pislikten geçilmiyor çünkü insan sirkülasyonu düşünülmeden yapıldığı için ihtiyacı karşılamaya cevap veremiyor. Her türlü festivale ve konsere maddi kaynak bulabilen Halkçı Belediyemizin çeşmelere ve lavabolara bütçe bulamaması sosyal yaşamın dinamizminden ne kadar da kopuk ve attıkları halkçılık nutuklarının da ne kadar gerçeklikten uzak olduğuna işaret etmektedir.

Öyle bir memleket düşünün ki şehir merkezinde, şehrin çarşısında yürüyen, gezen insanların insani ihtiyacı hiçbir zaman öngörülmemiş. İnsanlar zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için cami aramak zorunda bırakılmış. İşin en ilginci ise bu çarpık durumun yerel siyasetçilerce de dile getirilmemiş olmasıdır. İşte Manavgat siyasetinin ve siyasetçisinin düzeyi.

Çiçek Sandık Tandoğan Çıktı

AKM’deki etkinliklere katılanları insan şerefine ve onuruna layık bir yaşam standardına layık gördüğü için lavaboları ve tuvaletleri kullanmalarına izin veren Halkçı Manavgat Belediyesi’nin Manavgatlıya böyle bir hakkı tanımaması CHP’nin merhum Milletvekili ve Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ı akıllara getiriyor. Adı türlü garip uygulamalarla anılan Nevzat Tandoğan nasıl ki sokakta dolaşırken halini tavrını beğenmediği insanları yakasından tutup uyardıysa veya güvenlik bahanesiyle kılık kıyafetini beğenmediği insanlara Ankara içinde tecrit uygulamalarıyla bilindiyse CHP’li Manavgat Belediyesi de AKM’de ki etkinliklere katılmayan hemşerilerini, AKM’deki tuvaletlere ve lavabolara layık görmüyor.

Halkçı, demokrat, aydın, özgürlükçü sloganlar eşliğinde; nobran, mütekebbir, rantçı, eş dost kayırmacılığı yapmakta mahir, altın rezervi uygulamasını depolarda yürüten, baklava ve viski kutusunu şiar edinme  özelliklerini örten bu zihniyet Allah’tan Manavgat’taki saltanatını kaybetti. En azından gönüllerdeki yerini yitirdi. Manavgat’ta Çiçek sandığımız yeni yönetimin Tandoğanlaşma eğilimi yani insanlar arasındaki ayrımcı tutumu kısa bir süre içerisinde sona ereceği muhakkaktır. Belki de bu süreç Manavgat’a hayır da getirecektir. Nasıl mı?

Manavgat’ta Yeni Aşık Veyseller Çıkacak

Ben Aşık Veysel’in torunu Halil Süzer’in yalancısıyım. Nevzat Tandoğan Ankara Valiliği nedeniyle döneminde kör olması ve kılık kıyafetinin modern Ankara’ya uymaması dolayısıyla polisler tarafından dilenci muamelesi gördüğünü, uyarılarak Ankara’yı terk etmesinin sağlandığını torun Halil Süzer’in bir röportajında okumuştum. Aşık Veysel uğradığı hayal kırıklığını anlatmak için günümüzde de dillere pelesenk olan “Kara Toprak” şiirini yazdığı iddia edilir.

Halkçı CHP’li Manavgat Belediyesinin halk için yaşama ve halkın ihtiyaçlarını karşılama adına AKM’deki lavabo ve tuvaletleri halkın büyük bir bölümüne kapı kapatarak aşağılaması belki de Manavgat’ımız da yeni Aşık Veysellerin yetişmesine bahane olur. Mesela Kara Toprak şiirinden mülhem aşağıda örneğini verdiğimiz benzeri şiirlerle birkaç gün içerisinde karşılaşmak mümkün olacaktır.

Halk ve halkçılık diye nice başkanlara sarıldım
Benim sadık yârim haramilermiş
Beyhude dolandım Manavgat siyasetinde
Benim sadık yârim haramilermiş

Nice halkçılara bağlandım kaldım
Ayrımcılık gördüm rantım kadar adamlık buldum
İnsanca muameleyi garibandan gördüm
Benim sadık yârim haramilermiş

Sivrisinek verdi susuzluk verdi baklava kutusu verdi
Viski kutusu verdi çöp verdi yağma talan verdi
Ona uymayınca ruhsat iptali verdi
Benim sadık yârim haramilermiş.

Daha kent merkezinin çeşme, lavabo, tuvalet ihtiyacını karşılayamayan Halkçıların Manavgat’ın kronikleşmiş sorunlarını çözmesini beklemek sizce de hayalcilik değil mi? Dedik ya yeni Aşık Veyseller bekliyoruz ama en sahtesinden. Ne de olsa kentimiz bezirganlardan, tefecilerden, sahtecilerden, palavra atanlardan, feodal ilişki yanlılarından, nepotizmi sevenlerden, yolsuzluğu adet edinenlerden, rüşvetle işini gördürmeyi bilenlerden geçilmiyor. Kalın sağlıcakla.